Site Rengi

DOLAR 32,3734
EURO 34,7567
ALTIN 2.412,81
BIST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cum 17°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 22°C

Acar: “Yasin Kuruçay yalnız değildir, linç edilmesine izin vermeyeceğiz”

EĞİTİM-BİR-SEN BURSA 1 NO’LU ŞUBE BAŞKANI RAMAZAN ACAR, “HALKININ DEĞERLERİNE DÜŞMANLIK ETMEYİ MODERNLİK SANAN BU GÜRUHUN YASİNLERİMİZİ HARCAMASINA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ, SONUNA KADAR HOCAMIZIN YANINDA DURACAĞIZ” DEDİ.

24.03.2021
83
A+
A-

Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, “Halkının değerlerine düşmanlık etmeyi modernlik sanan bu güruhun Yasinlerimizi harcamasına asla müsaade etmeyeceğiz, sonuna kadar hocamızın yanında duracağız” dedi.

“Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından sonra konu kamuoyunda tartışılmış, her kişi ya da kurum kendi değerlendirmesine göre fikir ve kanaatini ifade etmiştir. Bu, herkesin kişisel özgürlükler bağlamında en doğal hakkıdır” diyen Şube Başkanı Ramazan Acar, “Bursa’da eğitimciler arasında muteber bir yeri olan, eğitimciliği takdir edilen üyemiz Yasin Kuruçay da ülkemizin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle ilgili kanaatini paylaşmıştır. Ne hikmetse, azgın bir ideolojinin kör temsilcileri kendilerine hak gördükleri fikir hürriyetini kendileri dışında hiç kimseye reva görmemektedir. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi ötekileştirmekte, kutuplaştırmadan medet ummakta, kendi ideolojisini diğer insanlara dayatarak sosyal medya ortamında itibar suikastına girişmektedir. Millî ve manevî olan her şeye şaşı bakan, yabancı mihrakların sözcülüğüne soyunan, halkının değerlerine düşmanlık etmeyi modernlik sanan bu güruhun Yasinlerimizi harcamasına asla müsaade etmeyeceğiz, sonuna kadar hocamızın yanında duracağız” diye konuştu.

Acar, “Bize göre İstanbul Sözleşmesi, kadına ve aile içi şiddete karşı tedbirler içerdiği için önemli, ama bunu yaparken aileyi gözetmeyen, eş cinselliğe hukukî dayanak olan; dini, geleneği, kültürü kriminalleştiren ve bunların kökünü kazıma hedefini açıkça ifade eden yönleriyle Türkiye’nin toplumsal değerleriyle çatışan bir metindir. Sözleşme, ülkelerin millî iradesine saygısız bir şekilde tam anlamıyla bir dayatma metni olarak kaleme alınmıştır. Bunun yanı sıra, Türkiye açısından, şiddetin önlenmesi konusunda hem yetersiz olması, hem de toplumsal desteğe sahip olmaması sebebiyle etkisiz kalmıştır. İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye bakımından feshedilmesinin isabetli bir adım olduğunu bir defa daha ifade etmiş olalım. Kaldı ki aile yapısını bozduğu gerekçesiyle sözleşmeyi imzalamayan ve onaylamayan birçok ülke bulunmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddetin önlenmesinde alternatifsiz ve vazgeçilemez bir anlaşma gibi gösterilmesinden ve küresel bir sorun olan şiddete karşı kendi medeniyet değerlerimizin olağan şüpheli hâle getirilmesinden anlıyoruz ki malum çevrelerin amacı üzüm yemek değildir” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olanların kadına şiddeti onaylayanlar olarak yaftalanmasının bir toplum mühendisliği projesini akla getirdiğini belirten Acar, “Bir insan, hem İstanbul Sözleşmesi’ne, hem de kadına şiddete karşı olamaz mı? Kadına şiddeti önlemek için farklı bir çözüm teklif edemez mi? Kaldı ki bu sözleşmenin yürürlükte olduğu süreler göstermiştir ki, kadına şiddet azalmamış, hatta artmıştır. İsimsiz birkaç eski öğrenci, ne hikmetse İstanbul Sözleşmesi paylaşımından hemen sonra dört beş yıl önce mezun oldukları okuldaki rehber öğretmenin kendilerine yaptıkları psikolojik şiddeti hatırlamışlardır. Üstelik maruz kaldıklarını ifade ettikleri psikolojik şiddete rahmet okutacak olanı kendileri yaparak. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi hakkında memnuniyetini ifade eden paylaşımları sonrası Yasin Kuruçay hocamız bir grup tarafından örgütlü linç kampanyasına tabi tutulmuştur. İfade özgürlüğü kapsamında, başkalarına hakaret etmeden düşüncelerini paylaşan Yasin hocamıza saldıranlar; İslam, Müslümanlar ve Eğitim-Bir-Sen söz konusu olduğunda her türlü pespâyeliği sergileyenler, kara çalanlar, iftira atanlar şunu bilmelidir ki, sosyal medyada başlatılan itibarsızlaştırma kampanyasına sessiz kalmayacağız. Asılsız iddialarla hedef gösterilerek yapılmak istenen linç girişimine izin vermeyeceğiz. Yasin Kuruçay yalnız değildir. Hocamızın yanındayız. ‘Hepimiz Yasin Kuruçay’ız” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.