Site Rengi

DOLAR 32,5060
EURO 34,8201
ALTIN 2.490,34
BIST 9.549,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 15°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 18°C

Akdeniz Üniversitesinde “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” paneli

YUNUS EMRE, VEFATININ 700’ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNDE AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EV SAHİPLİĞİNDE DÜZENLENEN “2021 YUNUS EMRE VE TÜRKÇE YILI” PANELİ İLE ANILDI.

27.05.2021
97
A+
A-

Yunus Emre, vefatının 700’üncü yıl dönümünde Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” paneli ile anıldı.

Türkçe’nin sesi, Anadolu mutasavvıfı Yunus Emre’nin 700’üncü vefat yıl dönümünün UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınması dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” paneli düzenlendi. 26 Mayıs Çarşamba günü çevrim içi olarak düzenlenen panele Prof. Dr. Zekeriya Karadavut’un başkanlığında Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, Prof. Dr. Ali Akar ve Prof. Dr. Ali Duymaz panelist olarak katıldı.

“Yunus’u anlamak kainatı anlamaktır”

Panelin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Suat Kolukırık, “Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana, Aşık Paşa, Yunus Emre gibi şahsiyetler bizim kültürümüzü, bizim kimliğimizi mayalayan önemli kişilerdir. Yunus Emre’ye baktığımızda dünyaya da seslenmiş bir figür olduğunu görüyoruz. Yunus’u anlamak kainatı anlamak demektir. Çünkü onun şiirlerine baktığımızda toprağı anlamayı, taşla, ağaçla konuşmayı, insanı, barışı sevmeyi ve insanlara iyiliği aşılayan bir temsilci olduğunu görüyoruz. Çağımızın sosyal sorunları açısından baktığımızda da Yunus Emre’ye insanlığın ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“Orta Asya şiir geleneği Anadolu’ya taşındı”

Açılış konuşmalarının ardından geçilen panelde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akar, “Yunus Emre’nin Şiir Dili” başlıklı konuşmasında Yunus Emre’nin Türk edebiyatı ve şiiri denildiğinde ilk akla gelen isimlerden olduğunu söyledi. Bir ekol olarak Yunus Emre’nin Türk şiirinde özgün bir yer işgal ettiğini ifade eden Prof. Dr. Akar, “Yunus Emre sadece bir sevgi adamı ve tasavvuf ereni değil Orta Asya’daki şiir geleneğini Anadolu’ya taşıyan, Türk şiir geleneğine bağlı şiirlerini oluşturan, sadece dilimizin değil halk şiiri geleneğinin de burada devam etmesini sağlayan büyük bir isimdir” dedi. Yunus Emre’nin yazdığı şiirlerle Anadolu’da Türkçeyi Arapçanın yanında bir din dili haline getirdiğini belirten Prof. Dr. Akar, Osmanlıda yazı dilinin Türkçe olmasında, Türkiye’de Türkçe konuşulmasında Yunus Emre ve onun çağdaşı sufilerin Türkçe şiir söyleme geleneğinin büyük etkisi olduğunu söyledi.

“Sorunlara çözüm olabilecek bir öz kaynak”

Balıkesir Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Duymaz, “Malum Meçhul Yunus Emre” başlıklı konuşmasında Yunus Emre’nin tarihselci bakış açısıyla bugün hala tartışıldığını, mülkiyet meselesi olarak doğduğu, öldüğü yer, kabri, makamı gibi hususlarda sahiplenildiğini söyledi. Prof. Dr. Duymaz, “Bu konuda benim senin değil ‘bizim Yunus’ olarak herkes tarafından sahiplenen meçhul Yunus’u bulalım. Yunus’un nereli olduğu, neyi yazdığı, yazmadığı değil Yunus’tan ne kaldı ve Türk toplumu bunlardan hangilerini benimsiyor. Dolayısıyla Yunus Emre’nin metin altı okumalarla dünyanın, günümüzün sorunlarına çare bulabilecek bir öz kaynak olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“Yunus Emre için akademi kurulmalı”

Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Eski Rektörü ve Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Güzel ise “Yunus Emre’de Dört Kapı Kırk Makam Anlayışı” başlıklı sunumunda Yunus Emre’nin bakış açısını beyitleri ile örneklerle anlattı. ‘Dört Kapı Kırk Makam Anlayışı’nın bir eğitim sistemine işaret ettiğini söyleyen Prof. Dr. Güzel, İbni Sina’nın, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin bu sistemden yetiştiğini belirtti. Prof. Dr. Güzel bu konuda Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Mevlana, Kaygusuz Abdal, Hakim Ata, Mahtumkulu, Edebali olmak üzere bu sekiz şahsiyetin ortak noktaları ile bir kitap hazırladığını da sözlerine ekledi. Prof. Dr. Güzel konuşmasının sonunda Yunus Emre’nin isminin bir üniversiteye verilmesi, daha detaylı araştırılması için bir akademi kurulması gerektiğinin altını çizdi. Panel katılımcıların soru ve cevap kısmıyla son buldu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.