Site Rengi

DOLAR 32,5525
EURO 35,0287
ALTIN 2.429,51
BIST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 19°C

ASO Başkanı Özdebir: “ABD Başkanının yaptığı sözde Ermeni soykırımına dair açıklamayı reddediyor ve kınıyoruz”

ANKARA SANAYİ ODASI (ASO) BAŞKANI NURETTİN ÖZDEBİR

28.04.2021
72
A+
A-

ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendirmesine tepki gösteren Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, “ABD Başkanının 24 Nisan tarihinde yaptığı sözde Ermeni soykırımına dair açıklamayı reddediyor ve kınıyoruz” dedi.

ASO’nun nisan ayı meclis toplantısında ABD Başkanı Joe Biden’ın sözde Ermeni soykırımını tanımasının tarihsel gerçekleri değiştirmeyeceğini söyleyen ASO Başkanı Özdebir, “Ankaralı sanayiciler olarak ABD Başkanının 24 Nisan tarihinde yaptığı sözde Ermeni soykırımına dair açıklamayı reddediyor ve kınıyoruz. İç politika kaygılarıyla tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun ve asılsız iddiaları esas alan bu açıklama, tarihsel gerçekleri değiştiremeyeceği gibi iki ülke arasındaki ilişkileri bozmaktan başka bir işe de yaramayacaktır. ABD yönetiminin malum siyasi çevreleri memnun etmek için yaptığı bu vahim hatadan bir an önce dönmesini bekliyor, ABD halkının da iki ülke ilişkilerini zedeleyen bu hataya kayıtsız kalmayacağına inanıyoruz. Başta ABD olmak üzere bizi soykırımla suçlayan ülkelere önce kendi tarihlerine bakmalarını tavsiye ediyorum. Bunu yapacak cesaretleri varsa Türkiye’ye karşı ne kadar mahcup olacaklarını göreceklerdir” dedi.

“Bu ayki enflasyon rakamlarında bazı kalemlerde sınırlı da olsa kur artışının etkisi görülüyor”

YÜFE ve TÜFE oranlarının 2019’dan bu yana en yüksek seviyelere çıktığını ifade eden Özdebir, “Beklentilere paralel olarak enflasyon eğilimlerinde bozulma maalesef devam ediyor. Mart ayında TÜFE yıllık yüzde 16,19 olarak gerçekleşirken, YÜFE yüzde 31 seviyesini geçti. Bu rakamlarla 2019’dan bu yana en yüksek enflasyon seviyesini gördük. Enflasyonun dinamiklerinin bozulmasının nedenlerinin başında döviz kurları, küresel emtia fiyatları ve fiyatı yönetilen ve yönlendiren mallardaki fiyat artışı etkili olmaktadır. Özelikle kur artışının enflasyon üzerinde önemli etkisini görebiliyoruz. Geçtiğimiz aylarda kurdaki dengelenme ile enflasyon geçişkenliği düşük seviyede kalmıştı. Bu ayki enflasyon rakamlarında bazı kalemlerde sınırlı da olsa kur artışının etkisi görülüyor. Bu etki nisan ve mayıs aylarında daha belirgin bir şekilde ortaya çıkacaktır. Önümüzdeki aylarda çekirdek enflasyon tarafındaki artış ve kur geçişkenliğinin hızlanması, enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturacaktır. Özellikle iç talebi canlandırmaya yönelik politika tercihleri karşısında arz tarafında yeterli artış gerçekleşmezse enflasyonist baskı artmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

“Refahı arttırmak, sanayileşmek ve katma değeri yüksek sektörlere yönelmekle mümkündür”

İç piyasanın haksız dış piyasadan korunmasının önemini vurgulayan Özdebir, “Cari işlemler açığını kapatmak için yerli tasarrufları arttırmamız gerekmektedir. Ancak gelirimizi artırmadan tasarrufları artırmak demek, iç talebi daha da zayıflatmak ve büyümeyi daha da yavaşlatmak demektir. Bu koşullarda gelirimizi artırmak için hem iç talebi desteklemeli hem de yerli pazarımızı dışarıdan kaynaklanan haksız rekabete karşı korumalıyız. İç piyasanın haksız dış rekabetten korunması için piyasa denetim ve gözetiminin mutlaka etkili bir biçimde çalıştırılması gerekmektedir. Ayrıca gelirimizi ve tasarrufları artırmak için giderek zorlaşan dünya şartlarında ihracatı destekleyecek tedbirler almamız gerekmektedir. Ülkemizde istikrarlı ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması için ağırlıklı olarak kredi genişlemesine ve dış borçlanmaya dayanan büyüme yerine üretimden kaynaklanan büyümenin hedeflenmesi gerekmektedir. Bu vizyon içerisinde üretim ekonomisinin güçlendirilmesi, bu amaçla makroekonomik politikaların ‘öngörülebilir olması’ ve ‘üretime dayalı büyüme modeli ile uyumlu kılınması’ en büyük temennimizdir. Refahı arttırmak ve sürdürülebilir ve yüksek bir büyüme hızını yakalamak, ancak sanayileşmek ve katma değeri yüksek sektörlere yönelmekle mümkündür” diye konuştu.

“Türkiye’nin büyümesini sırtlayan sanayicimizin üretimine devam edebilmesi olmuştur”

Üretim ve tedarik zincirinin aksamaması için ellerinden geleni yaptıklarını dile getiren Özdebir şunları dedi:

“Pandeminin getirdiği şartlar maalesef ülkemizi 29 Nisan tarihinden itibaren 17 günlük bir tam kapanma sürecine zorlamıştır. Hükümetimizin bu kararı almaktan başka çaresi olmadığı anlaşılmaktadır. Alınan bu kararlar içinde bizim için en önemli nokta Türkiye’nin büyümesini sırtlayan sanayicimizin üretimine devam edebilmesi olmuştur. Ancak sanayinin bir ekosistem içinde yürüyen bir iş olduğunu unutmamamız gerekir. Bu ekosistem içinde üreticiler, tedarikçiler, ara malı üreticileri, pazarlamacılar gibi birçok unsur yer almaktadır. Bu kararlar alınırken buna önemli bir biçimde dikkat edildiğini görüyoruz. Ancak, bu ekosistemin bütünlüğünü bozabilecek bazı unsurların gözden kaçtığına dikkat çekmek istiyorum. İçişleri Bakanlığımız ve Ankara Valimizle bu konuda temas halindeyiz. Üretim ve tedarik zincirinin aksamaması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu konuda Ankara Valimiz Vasip Şahin de çok yapıcı bir tutum içinde. Kendisiyle önceki akşam ASO’da bir aradaydık. Dün de telefonla birkaç kez görüşerek üyelerimizden gelen talepleri kendisine aktarma fırsatı buldum. İçişleri Bakanlığıyla gerekli temasları sağlayarak sorunlarımızı çözme yolunda önemli bir gayret içinde.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.