Site Rengi

DOLAR 32,5971
EURO 34,8409
ALTIN 2.495,63
BIST 9.471,45
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 21°C
Sal 22°C

Dr. Öğretim Üyesi Akıllıoğlu: “Doğumsal anomalide en sık rastlanan hastalıklar sindirim ve solunum sistemi sorunlarıdır”

DR. ÖĞRETİM ÜYESİ İSAK AKILLIOĞLU

25.05.2021
104
A+
A-

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi İsak Akıllıoğlu, yeni doğan bebeklerde doğumsal anomali sıklığının yüzde 1-2 arasında olduğunu belirterek, doğumsal anomalide çok çeşitli hastalığın bulunduğunu, en sık rastlananların ise sindirim ve solunum sistemi sorunları olduğunu belirtti.

Medicana Konya Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi İsak Akıllıoğlu, yeni doğan bebeklerde görülebilen gelişim kusurları hakkında bilgiler verdi. Yeni doğan bebeklerde doğumsal anomali sıklığının kabaca yüzde 1-2 arasında olduğunu kaydederek, “Bu geniş yelpazede küçük bir müdahale ile giderilebilecek kadar hafif anomalilerden başlayan ve yüzde 50’den fazla hayati tehlike arz eden tiplerine kadar çok çeşitli hastalık bulunur. En sık rastlananlar ise sindirim ve solunum sistemi sorunlarıdır. Bir kısmı doğum öncesi ultrasonla barsakların karın dışında bulunması, barsakların gene karın dışında bir kese içinde olması, böbrek ve mesane genişlemeleri gibi tespit edilirken geri kalanların bir kısmı da ultrason yapılmamış ya da yapılsa da görülememiş ve hemen doğum sonrası kısa dönemde teşhis edilen hastalıklardır. İlk iki grup bebeğin hastanede olmasından dolayı teşhis konulmada genellikle sorun olmamaktadır. Asıl gözden kaçabilen ve bu nedenle hem tanı hem tedavide gecikmeye neden olan 3. grup hastalar ise genellikle ya evde hekim kontrolü olmadan doğum yapmış ya da hastanede doğmuş ve taburcu edilmiş hastalardır. Hastalıkların günler veya haftalar içinde bulgu verenleri bu gruptandır” dedi.

Evde bakımı devam eden son bebeklerde ebeveynlerin şüphesini çekmesi gereken bazı uyarıcı işaretlere değinen Dr. İsak Akıllıoğlu, “Doğum sonrası ilk 24 saatte hiç idrar yapılmaması ciddi böbrek ve mesane hastalıklarına işaret edebilir. Hazır bezlerin çok iyi emmesi ve büyük abdestiyle aynı zamanda idrar yapması yanıltıcı olabilir. Makatının açık olduğundan emin olunan bir bebeğin ilk 48 saatte abdest çıkışı olmaması kalın barsak hastalıkları habercisi olabilir. Dakikada 60’dan fazla solunum yapılması, cilt ve ağız çevresinin mor renkte olması akciğerin kendi hastalıkları veya diaframhernisi denilen ve barsakların göğüs kafesi boşluğuna yerleşmesi ile karakterize bir anomaliye bağlı olabilir. Beslenmeden bağımsız olarak giderek artan karın şişliği ve eşlik eden safralı ya da safrasız kusmalar aksi teyit edilene kadar bağırsak tıkanıklığı kabul edilmelidir. Her beslenme sonrası öksürük, öksürükle beraber gıdanın kusulması ve morarma şeklinde ataklar, gıdanın akciğere kaçtığına işaret edebilir, cerrahi nedenler arasında ise en sık yemek borusu yokluğu denilen ve yemek borusunun tam gelişmemesi halidir. Bebeklerde beslenmeden kısa süre sonra az miktarda kusma ile karakterize reflü hastalığı genellikle aylar içinde kendiliğinden geçen ve bebeğin büyüme gelişmesini etkilemeyen bir durum iken, ısrarlı ve şiddetli kusmalar, ister süt ister safralı (sarı, yeşil) renkte kusmalar mutlaka hekime başvurmayı gerektiren hallerdir. Kusmaya karın şişliği ve büyük abdest çıkaramamanın eşlik etmesi cerrahi sorunları akla getirir” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.