Fruktoz kanser hücrelerinin büyüme ve çoğalma hızını artırıyor

Şekerin kanser hastalıkları üzerindeki etkisini anlatan Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kemal Gül, yapılan araştırmalarda fruktozun kanser hücrelerinin büyüme ve çoğalma hızını artırdığını ve birçok kanser hücresinde fruktozu hücre içine taşıyan proteinlerin çok fazla sentezlendiğinin gösterildiğini söyledi.

Metabolik sendrom ve şişmanlığın kalp damar hastalıklarında olduğu gibi kanser hastalığında da önemli risk faktörleri olduğunu söyleyen VM Medical Park Samsun Hastanesi Medikal Onkoloji Kliniği’nden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kemal Gül, “Meyve şekeri olarak bildiğimiz fruktoz, endüstride en çok kullanılan şekerdir. Şişmanlığın ve metabolik sendrom hastalığının da en önemli nedeni fruktozdur. Deneysel ve klinik çalışmalardan elde edilen kanıtlar fruktozun kanser hücrelerinin büyüme ve çoğalma hızını artırdığını, birçok kanser hücresinde fruktozu hücre içine taşıyan proteinlerin çok fazla sentezlendiğini göstermiştir. İlginç olarak kanser hücreleri düşük oksijen ortamında fruktozu bir enerji kaynağı olarak kullanabilmekte, glikozunda kullanımını artırmaktadır” dedi.

Fiziksel aktivite kanseri önlemede en önemli savunma gücü

Tümör hücrelerinin ortamında artan laktik ve ürik asitin kanserin büyümesi, çoğalması ve sıçramasında rol oynayan proteinlerin yapımını artırdığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Gül, “Kanser tedavisinde etkili olabileceğine inanılan ve fruktoz metabolizmasını hedef alan ilaçların geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Sağlıklı beslenmede kadınlarda günlük alınabilecek şeker miktarı 100 kalori (25 gram şeker), erkeklerde ise 150 kalori (37.5 gram şeker) civarında olmalıdır. Tabii ki fiziksel aktivitesi yüksek olanlar, düzenli spor yapanlar bir enerji kaynağı olarak diyetlerinde daha fazla şeker kullanabilirler. Sonuç olarak ne kadar az şeker kullanırsak sağlığımız için o kadar iyidir. Bunun yanı sıra fiziksel aktivitenin; kanser, şeker hastalığı, metabolik hastalıklar, şişmanlık, kalp damar hastalıkları, osteoporoz, ruh ve sinir hastalıkları, bunama gibi günümüzün birçok hastalığını önlemede en önemli savunma gücümüz olduğunu altına çizerek vurgulamak isterim” şeklinde konuştu.