Site Rengi

DOLAR 32,5629
EURO 34,8962
ALTIN 2.428,69
BIST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
24°C
Hafif Yağmurlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 17°C

FTR uzmanları omurga eğriliklerinin tedavi yaklaşımlarını anlattı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ (HKÜ) SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON BÖLÜMÜ TARAFINDAN; “ADÖLESAN İDİYOPATİK SKOLYOZDA CERRAHİ SONRASI YENİ EĞRİLİK OLUŞUMU VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI” KONULU ÇEVRİMİÇİ SEMİNER DÜZENLENDİ.

20.05.2021
110
A+
A-

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü tarafından; “Adölesan İdiyopatik Skolyozda Cerrahi Sonrası Yeni Eğrilik Oluşumu ve Tedavi Yaklaşımları” konulu çevrimiçi seminer düzenlendi.

Video konferans yöntemiyle yapılan semineri moderatör olarak Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yavuz Yakut yönetti. Konuşmacı olarak programa Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demirkıran ve Uzman Fizyoterapist Burcu Şenol katıldı.

Demirkıran, vaka örnekleriyle tedavi yaklaşımlarını anlattı

Adölesan İdiyopatik Skolyoz’un, ‘sebebi belli olmayan çocukluk dönemi omurga eğriliği’ olarak kısaca tanımlandığını belirten Demirkıran, Adölesan idiyopatik skolyozda cerrahi yaklaşımları ve cerrahi sonrası süreçte cerrahinin, hem hayati fonksiyonların devamı hem kozmetik açıdan çok önemlidir. Adölesan bireylerde idiyopatik skolyoz cerrahisine başvurma kriterlerini anlatırken, “Her hastanın eğrilik açısı ve cerrahiden beklenti farklı olacaktır. Cerrahi füzyon seviyesinin belirlenmesinde amacın tüm omurganın füzyonu değil ihtiyaç dahilinde olan seviyeyi belirlemek olduğuna dikkat edilmelidir” dedi. Cerrahi sonrası oluşabilecek eğriliklere yönelik kritik bir klinik karar verme sürecinin olduğundan bahseden Demirkıran, bu süreçlerdeki komplikasyonlardan bahsederek klinikte cerrahisini ve takibini gerçekleştirdiği vakalardan örnekler sundu. Cerrahide ailelerin beklentisinin daha çok kozmetik kaygılar olduğunu belirtirken, çocuğun ihtiyaç duyduğu fonksiyonel bağımsızlığın cerrahi ile etkilenmemesi gerektiğini vurguladı.

“Rehabilitasyon süreci, cerrahi sonrası katılım ve fonksiyonellik düzeyi için çok önemlidir”

Uzm. Fzt. Burcu Şenol ise cerrahi öncesi ve sonrası uygulanan rehabilitasyon yaklaşımlarını çeşitli yönleriyle anlatan Şenol, “Cerrahi öncesi rehabilitasyon süreci, cerrahi sonrası katılım ve fonksiyonellik düzeyi için çok önemlidir. Tedavide konservatif yaklaşım etkisinden faydalanmak, cerrahi sonrası yeni eğrilik oluşumunu önlemek ve çocuğun süreçten en az etkileneceği programlar oluşturmak için bireysel egzersiz yaklaşımları son derece önem arz eder. Tedavide yürüme ve günlük yaşam aktivitelerini bağımsız bir şekilde gerçekleştirmek için özel yaklaşımların kullanılması gerekir. Yürüme toleransının arttırılması bu hastalara büyük fayda sağlar. Ayrıca programın, hastaya ve ihtiyaca özel hastanın katılımına göre sürekli güncellenen etkin bir program olması gerekir” diye konuştu.

Öğrenciler başta olmak üzere konferansa ilgi gösteren katılımcılar, çevrimiçi olarak konferansın her aşamasını dikkat ile takip ederek çeşitli sorular ile konferansa dahil oldu. Seminer soru cevap kısmi ile son buldu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.