Kanserden değil geç kalmaktan korkun

Diyarbakır Özel Bower Hastanesinde görevli Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Mehmet Küçüköner, erken teşhisin kanser hastalığından kurtulmanın ilk adımı olduğunu söyledi.

Bölgenin önemli bir sağlık merkezi olan Diyarbakır Özel Bower Hastanesinde görevli Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Mehmet Küçüköner, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Küçüköner, erken teşhisin kanser hastalığından tamamen kurtulmanın ilk adımı olduğunu kaydederek, belirti beklemeden testlerin yapılması gerektiğini ifade etti. Dr. Küçüköner, ’’4 Şubat Kanser Günü’nde tüm dünyada ve ülkemizde kanser konusunda farkındalığı artırmaya yönelik birtakım faaliyetler düzenlenmekte. Kanser ülkemizde de gittikçe sıklığı artmakta, kadınlarda en sık göğüs, erkeklerde ise en sık akciğer kanseri görmekteyiz. Kanserin önlenebilir hastalık olduğunu biliyoruz. Çünkü kanser nedenleri arasında yüzde 50’den fazla sebep çevresel nedenler olmakta. Bunlar arasında sigara, alkol, yanlış ve kötü beslenme, birtakım enfeksiyonlar, kimyasal ve radyasyon maruziyetleri bunlara sebep oluyor. Kanser erken teşhis edildiği zaman bu hastalıktan tamamen kurtulmak söz konusu. Bunun için de hastalarımızda en ufak bir şikayet ve belirti olduğu zaman hiç korkmadan doktora başvurmalarını öneriyoruz. Nedir bu belirtiler; özellikle vücudumuzda yeni belirmiş şişkinlik, geçmeyen bir öksürük, yeni başlayan bir kabızlık, kanama belirtisi olması, boğaz, balgamdan kan gelmesi, idrarla kanama olması, bağırsaktan kanama olması, açıklanamayan bir kilo kaybı olması veya geçmeyen öksürük gibi belirtiler kanser belirtileri olabilir. Biz herhangi bir şikayeti olmasa da sağlıklı bireylerin özellikle belli kanserlerde, belli yaş dönemlerinde kanser konusunda tarama testlerinin yapılmasını öneriyoruz. Bayanlarda özellikle meme kanserinde 40 yaşından sonra göğüs filminin çekilmesini önermekteyiz. Yine bayanlarda 30 yaşından itibaren rahim ağzı kanserlerine yönelik, rahim ağzından alınan bir testle bu kontrollerin yapılması gerekiyor. Bağırsak kanseri açısından da hem erkek hem de kadınlarda 50 yaşından sonra dışkıda gizli kan, bağırsağın incelenmesi testlerinin 50 yaşından sonra yapılmasını önermekteyiz. İlerlemiş kanserlerde de yeni tedavilerle yüz güldürücü sonuçlar söz konusu. Hastalık ilerlemiş olsa dahi kemoterapi dışında artık günümüzde biz kanserin genetik bozukluğuna yönelik hedefleyici ilaçlarla daha etkili ve daha az yan etkili, hedefleyici ilaçlarla tedavi imkanlarını hastalara sunabilmekteyiz. Aslında kanserden değil geç kalmaktan korkmalıyız. Erken teşhisinde hastalıktan tamamen kurtulma imkanını sağladığını biliyoruz’’ dedi.