Meme hastalıklarında erken tanı ve tedavi hayati önem taşıyor

Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Volkan Kınaş, meme kanseri için, “Halk arasında vardır ama bize uğramaz gibi’ bir anlayışın hakim. Meme hastalıklarında erken tanı ve tedavi hayati önem taşımaktadır” dedi.

Meme hastalıklarında en sık karşılaşılan yakınmanın memede görülen, ele gelen kitle ve ağrının olduğunu belirten Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Volkan Kınaş, “Meme hastalıkları nedeniyle doktora başvuran hastaların yarısına yakını meme ağrısından şikayet eder. Bazen ağrı hissi daha belirgindir ve kişiyi rahatsız edici bir hal alır. Periyodik karakterde olan bu ağrı koltuk altına ve kola yayılabilir, çoğu kez menopozla birlikte kaybolduğu gözlenir. Fakat periyodik olmayan meme ağrısı daha çok 40 yaş üzeri kadınlarda görülür, tek memede, belirli bir bölgede oluşabilir. Memede oluşan kistler, fibroadenomlar, süt kanallarındaki genişleme, yağ nekrozu ve sklerozan adenozis gibi memenin iyi huylu hastalıkları bu ağrıya neden olabilir. Fakat bu kötü huylu kitle olmaz anlamına da gelmez” diye konuştu.

“Bana uğramaz demeyin”

Opr. Dr. Volkan Kınaş, şunları söyledi: “Meme kanseri için ‘halk arasında vardır ama bize uğramaz’ gibi bir anlayış olduğunu görüyoruz. Zira her hastalıkta böyledir. Kişinin başına gelmeyince karşısındakini anlamaya biliyor. Allah göstermesin ama her zaman bu bizimde başımıza gelebilir, mutlaka dikkat etmeliyim demeliyiz. Meme kanserinde kadınlar bilinçli olmadığında geç fark edebiliyor. Geç fark ettiği için de tedavisinde de geç kalınıyor ve hastalarda hayati sonuç oluşturabiliyor. Kanser teşhisi konulduğunda, hastanın tedirginlikleri ortadan kaldırmak çok önemli. Yaşam sevinci ve motivasyon bu süreçte olmazsa olmazdır. Buradan tekrar seslenmek istiyorum. Farkında olun, geç kalmayın. Kanser de erken teşhis hayat kurtarır. Bu anlamda bayanların mutlaka belirli periyotlar dahilinde düzenli tarama ve kontrol yaptırmalıdır. Özellikle pandemi döneminde doktora ve hastaneye gitmekten çekinen bayanlar için bunu söylüyorum.”