Site Rengi

DOLAR 32,5068
EURO 34,9114
ALTIN 2.432,41
BIST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 17°C
Az Bulutlu
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Sal 16°C
Çar 18°C
Per 18°C
Cum 19°C

Son aşamadaki glokom hastalarında görme kaybı kalıcı oluyor

ACIBADEM KAYSERİ HASTANESİ GÖZ HASTALIKLARI UZMANI PROF. DR. ALTAN GÖKTAŞ, GLOKOM HASTALIĞI İLE İLGİLİ VERDİĞİ BİLGİLERDE SON AŞAMADAKİ HASTALARDA GÖRME KAYBININ KALICI OLABİLECEĞİNİ SÖYLEYEREK, “AİLESİNDE GLOKOM HASTALIĞI OLAN 40 YAŞ ÜSTÜ VATANDAŞLAR YILDA 1 KEZ GLOKOM MUAYENESİ OLMALI” DEDİ.

11.03.2021
138
A+
A-

Acıbadem Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Altan Göktaş, glokom hastalığı ile ilgili verdiği bilgilerde son aşamadaki hastalarda görme kaybının kalıcı olabileceğini söyleyerek, “Ailesinde glokom hastalığı olan 40 yaş üstü vatandaşlar yılda 1 kez glokom muayenesi olmalı” dedi.

Glokomun körlüğün 2. sebebi olduğunu ve önemli bir göz hastalığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altan Göktaş, “ Glokom dünyada körlüğün 2. sık görülen sebebidir. Hatalığın erken teşhisi ve tedavisi glokom açısından ve hastaların görüme yetisini kaybetmemesi açısından çok büyük önem taşıyor. Glokom hastalığı, gözün içerisinde dolaşan, devir daim eden göz sıvısının üretildikten sonra gözümüzde dolaşır. Gözde dolaşan bu sıvı vücudumuzda dolaşan bir kan ile aynı görevi yerine getiriyor. Dolayısı ile damarsız olan göz yapılarının beslenmesi için böyle bir sıvı dolaşımına ihtiyaç var. Bu sıvının çıkışında bir problem olduğunda gözün içerisinde birikmeye, koleksiyona başlıyor. Bu da göz tansiyonunun, göz içi basıncının yükselmesine neden oluyor” dedi.

Göktaş, glokom hastalığında erken teşhis ve tedavi için özellikle ailesinde glokom hastası olan 40 yaş üstü vatandaşların yılda 1 kez muayene olmaları gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Göz tansiyonunun yükselmesi yani göz içi basıncının olması gerekenden daha yüksek seviyelere çıkarsa gözün arkasında bulunan sinirlere baskı uygular. Bu uygulanan baskı sonucunda da gözümüzün sinirlerinde bir zayıflama ve görmemizde bir kayıp ortaya çıkar. Dolayısı ile göz içi basıncının normal seviyelerde tutulması, göz sinirlerinin sağlığı için çok önemlidir. Göz tansiyonunun tedavisi birinci olarak ilaç tedavisi ile olur. İlaç tedavileri göz içerisindeki sıvının salgılanmasının azaltabilirler ve ya gözden çıkış miktarını artırarak göz içerisindeki bu sıvının basıncının dengede durmasını sağlayabilirler. Eğer ilaç tedavileri yetersiz kalır ise cerrahi tedavide uygulanarak göz tansiyonu düşürülebilir. Göz tansiyonu çok sinsi bir hastalıktır. Dolayısı ile hastaların kendilerinde son aşamaya gelene kadar hastalığın var olup, olmadığını anlamaları mümkün değildir. Eğer hastamız 40 yaşının üzerinde ise ve ailede glokom öyküsü varsa, sistemik olarak hiper tansiyon, diyabet gibi hastalıkları varsa bu kişiler risk taşımaktadır ve mutlaka yılda bir kez glokom yönünde muayene olmaları gerekmektedir. Erken teşhis edilebilmesi için erken tedavi edilebilmesi için tek yol glokom hastalığının erken olarak teşhis edilip, tedavisine erken başlanılmasıdır. Son aşamaya gelmiş ve tedavisi gecikmiş hastalarda maalesef görme kaybı kalıcıdır. Dolayısı ile bu aşamaya gelmeden bu problemin çözülmesi gerekir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.