Üniversite sınavına giremedi ama gol kralı oldu

2008 yılında üniversite sınavına hazırlandığı sırada geçirdiği trafik kazası sonrası sol bacağını kaybeden 32 yaşındaki Fatih Şentürk’ün, sınava giremeyince tedavi gördüğü esnada tanıştığı ampute futbolla hayatı değişti. Şahinbey Ampute Futbol Takımı’nın vazgeçilmez oyuncularından olan Fatin Şentürk, Gaziantep’te düzenlenen Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi Şampiyonası’nda gol kralı unvanı ile şampiyonluk kupasını kaldırdı.

2008 yılında üniversite sınavına hazırlandığı sırada annesiyle tartıştıktan sonra evden sinirli bir şekilde çıkan Fatih Şentürk, motosikletiyle seyir halindeyken geçirdiği trafik kazası sonrası sol bacağını kaybetti. Kaza sonrası 1 yıl kadar rehabilitasyon süreci geçiren Şentürk, tedavisi nedeniyle sınava da giremedi. Arkadaşlarının ısrarı üzerine ampute futbolla tanışan Şentürk, engelleri aşarak, yeni hayatına alıştı. Kazadan önce de ilgi gösterdiği futbol ile rüya gibi günler yaşamaya başlayan Fatih Şentürk, forvet mevkiinde oynadığı takımı ile birlikte başarıdan başarıya koştu. Seçildiği milli takım ile birlikte Avrupa şampiyonluğu gören ve dünya ikinciliği elde eden Fatih Şentürk, bu yıl Gaziantep’te düzenlenen Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi’nde ise gol kralı oldu. Takım arkadaşları ile birlikte şampiyonluk kupasını kaldıran Fatih Şentürk, hedefinin ise milli takım ile birlikte dünya şampiyonluğu olduğunu söyledi.

“Sinirle dışarı çıktım, bacağımı kaybetmem 5 dakika sürdü”

Ayağını nasıl kaybettiğini ve ampute futbolla tanışma sürecini anlatan Fatih Şentürk, “2008 yılında üniversite sınavına hazırlanırken annemle bir münakaşa ettikten sonra o sinirle dışarı çıktım. Motosiklete bindim. Motosiklete bindikten 5 dakika sonra da trafik kazası geçirdim. Sol bacağımı diz altından kaybettim. 5 dakika sürdü bacağımı kaybetmem. Keskin sirke küpüne zarar hesabı oldu. Daha sonra 1 yıl kadar rehabilitasyon sürecim oldu. Rehabilitasyon sürecinin ardından ampute futbola başladım. Önceden de futbolcu olduğumdan dolayı çok kısa sürede adapte olup milli takıma seçildim. En kısa sürede milli takım forması giyen oyuncuyum” dedi.

Başarılarla dolu kariyer

Ampute futbolla tanıştıktan sonra hayatı değişen ve çok sayıda başarı elde eden Şentürk, “Ampute futbola yöneldim. İlk başlarda ampute futbolda oynamak istemedim. Arkadaşımın eniştesi o zamanın Ampute Futbol Milli Takım Teknik Direktörü Halil İbrahim Köprülü ile tanıştırdı. Dediler ki; böyle bir branş, futbol var. Sen zaten futbolcusun gel bu branşı yap. Arkadaşlarım beni rehabilitasyon sürecimde apar topar kaldırdılar. Daha sonra Halil İbrahim Köprülü hocam boyuma fiziğime baktı ‘senden forvet olur’ dedi. Gerçekten de beni forvet yaptı. İşte o gün başladım ampute futbola. 2010 yılında Arjantin’de ilk milli formayı giydim ve dünya 3.’sü oldum. Sonra devam ettim, Rusya’da düzenlenen Şampiyonlar Ligi turnuvasında şampiyon oldum. 2012 Meksika’da dünya 3.’lüğü, 2014 Meksika dünya 3.’lüğü, 2015-2016 Polonya Eurocuplar, 2017’de İstanbul’da yapılan Avrupa Ampute Futbol Şampiyonluğu, 6 lig şampiyonluğu, 1 tane gol krallığı derken başarılar böyle devam etti. Milli sporcu olduktan sonra üniversite sınavına girdim. Gazi Üniversitesi beden eğitimi öğretmenliği okudum ve öğretmen oldum. Bundan sonraki hedeflerim ise ilk başta bu yıl Polonya’da düzenlenecek olan Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası’nda yer almak ve şampiyon olmak. Ampute Futbol Süper Ligi’nde lig şampiyonu olmak ve daha sonra çok büyük bir şekilde düzenlenecek olan Ampute Dünya Şampiyonası’nda forma almak ve ülkem adına şampiyonluk kazanmak. Böylelikle zirvede bırakmak istiyorum. Ayrıca Spor Bakanımız Muharrem Kasapoğlu’na turnuva sürprizi ve desteklerinden dolayı teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

“Bu zorlu sürecimde bana destek veren ailem oldu”

Geçirdiği trafik kazası sonrası en büyük destekçisinin ailesi olduğunu belirten Şentürk, “Bu zorlu sürecimde bana destek veren ailem oldu. Başka kimsemiz de yoktu. Babam yurt dışında çalışıyordu. Kaza sonrası ailecek çok zor bir süreç geçirdik. Babam yurt dışında yıprandı. Elimizde avucumuzda ne varsa gitti. 3 kardeştik ve annemizden başka da kimsemiz yoktu. Ne o konuşabildi ne ben anlatabildim. Çok duygusal bir mücadele verdik. Konuşulmadan anlatılan. Allah’a çok şükür şimdi beni görüp ağlamıyor. Sevinçten ağlıyor, en önemlisi bu” diye konuştu.