Site Rengi

DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2.439,70
BIST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Paz 18°C
Pts 16°C
Sal 18°C
Çar 19°C

Uzmanlardan 40 yaş üzerindeki bireylere uyarı: Diyabet taramasını ihmal etmeyin

İÇ HASTALIKLARI UZMANI DOÇ. DR. NAZLI GÜRSOY KIRNAP, BİR SIKINTI GÖRÜLMESE BİLE 40 YAŞ ÜZERİNDEKİ BİREYLERİN EN AZ 3 YILDA BİR DİYABET TARAMASI YAPTIRMASINI TAVSİYE ETTİ.

20.04.2021
92
A+
A-

Türkiye’de en hızlı ilerleyen hastalıların başında yer alan ve dünyada 400 milyonun üzerinde insanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen diyabetin artık her yaştaki bireylerde görülmeye başladığı belirtildi. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nazlı Gülsoy Kırnap, bir sıkıntı görülmese bile 40 yaş üzerindeki bireylerin en az 3 yılda bir diyabet taraması yaptırmasını tavsiye etti.

Halk arasında şeker hastalığı olarak ta bilinen diyabetin tedavisinde son yıllarda büyük aşama kaydedildi. Uzmanlar kandaki insülin hormonunun azlığından veya etkisine karşı hedef organlardaki dirençten dolayı şekerin kanda yükselmesi sonucu ortaya çıkan diyabet hastalığının, zaman içerisinde sinir sistemi başta olmak üzere kalp ve damar hastalıklarına hatta tüm metabolizmada ciddi hasarlar bıraktığı belirtildi.

Diyabetin artık her yaştan insanı etkileyebildiğini belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nazlı Gülsoy Kırnap, “Diyabet, insülin hormonunun yokluğu, eksikliği ya da etkisizliği sonucu ortaya çıkan, yaşam boyu süren kan şekeri yüksekliği ile karakterize bir metabolizma hastalığıdır. Dikkat edilmemesi halinde de ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. İnsan metabolizmasını olumsuz yönde etkileyen diyabet, insülin yokluğu ya da insülin etkisinin yetersizliği sonucunda kandaki şeker hücre içine giremez, kan şekeri yükselir. Kan şekerinin yükselmesi ile birlikte sık idrara çıkma, ağız kuruması, çok su içme, halsizlik, çabuk yorulma, kilo kaybı gibi bulgular görülebilir. Eskiden belli yaşın üzerindeki kişilerde görülen tip 2 diyabet, günümüzde obezitenin çocukluk çağında da yaygınlaşması ile çocuklarda da tip 2 diyabet görülebilmektedir” diyerek sağlıklı bir yaşam için diyabet için taramaların ihmal edilmemesini tavsiye etti.

“Her 100 kişiden en az 10 kişide görülüyor”

Son yıllarda gerek beslenme alışkanlıkları gerekse hareketsizlik ve hayatı kolaylaştıran unsurlar nedeniyle daha kolay kilo almaya başladığımızı ve ülkemizde diyabet sıklığının yüzde 10’dan fazla olduğunu kaydeden Doç. Dr. Kırnap, “Ülkemizde neredeyse üç kişiden biri diyabet veya prediyabet olduğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle 40 yaşından itibaren 3 yılda bir, tercihen açlık kan şekeri ölçümü ile diyabet taraması yapılmalıdır. Diyabetin tedavisi hayat boyudur. Beslenme ve egzersizi içeren temel yaşam tarzı değişikliğini tüm diyabetli hastalar öğrenmelidir. Diyabetik hastalar aynı zamanda tansiyon ve kolesterol yüksekliğine de eğilimlidir. Bu üç durum birleştiğinde kalp damar hastalığına eğilim daha da artmaktadır. Bu nedenle tansiyon ve kolesterol düzeyleri de tedavi edilmelidir” dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.