Site Rengi

DOLAR 32,3784
EURO 34,7459
ALTIN 2.410,23
BIST 10.102,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Çar 17°C
Per 19°C
Cum 18°C
Cts 18°C

Uzmanlardan müsilaj olan bölgelerde denize girilmemesi uyarısı

ÇANAKKALE BOĞAZINDA MÜSİLAJ YOĞUNLUĞU SÜRÜYOR

11.05.2021
77
A+
A-

Çanakkale Boğazı’nda, son birkaç aydır sıklıkla görülmeye başlayan müsilaj (deniz salyaları) yüzünü göstermeye devam ediyor. Uzmanlar, insan sağlığını doğrudan etkilemeyen ama dolaylı olarak etkileyen deniz salyasının yoğun olduğu bölgelerde denize girilmemesini öneriyor.

Çanakkale Boğazı’nda balıkçıların ağlarına zarar veren müsilajın etkisi hala devam ediyor. Hava sıcaklıklarının değişimine bağlı olarak ortaya çıkan deniz salyası, balık popülasyonunu da tehdit ediyor. Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nda mavi suların üzerinde beliren tabaka şeklindeki ve köpüğü andıran müsilaj sorunu sürüyor.

“Doğal bir olay”

Müsilaj olayının doğal bir olay olduğunu beliren Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, “Müsilaj olayı; biyolojik, kimyasal ve fiziksel şartlar uygun olduğunda çeşitli denizel organizmaların çoğalması sonucu ortaya çıkan doğal bir olay. Belirli iklimsel ve tropik koşullar altında çeşitli denizel organizmaların ürettiği, organik maddenin düzensiz olarak birikmesi durumu. Genellikle fitoplanktonik organizmalardan diyatomların sayılarını arttırmasıyla oluşan bir olay” dedi.

“1700’lü yıllardan bu yana görülüyor”

Deniz salyasının ilk kez değil geçmiş yıllarda da çok görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Büyükateş, “Bu olay tabii ki yeni bir olay değil. 1700’lü yıllardan beri Adriyatik Denizi’nde gördüğümüz bir olay. 1980’li yılların sonlarından itibaren, özellikle yaş aylarının başlangıcında biz bu olayı görüyoruz. Ülkemizde ise Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi’nde 1994 yılından bu yana yoğun olarak karşılaştığımız bir durum. 2007 ve 2008 sezonunda da benzer bir süreci yaşamıştık ve o dönemde de bu müsilaj olayının uzun süre devam ettiğini gözlemledik. Özellikle durgun hava şartlarında ve rüzgarın az olduğu durumlarda bu olayı yoğun olarak görüyoruz. Çeşitli şekillerde akıntılar veya rüzgar vasıtasıyla yayılmış olarak biz bunları görüyoruz. Rüzgarın etkisi arttığında yavaş yavaş bu olayın sonlandığını görüyoruz. Aslına bakarsanız doğal bir süreç” diye konuştu.

“Ekolojinin yanı sıra ekonomik ve sosyal negatif etkileri var”

Denizlerdeki canlıların yanı sıra ekonomik ve sosyal anlamda negatif etkiler oluşturduğunu da sözlerine ekleyen Büyükateş, “Müsilaj olayının sadece ekolojik değil, ekonomik ve sosyal negatif etkileri de söz konusu maalesef. Şu anda balık avlanmada yasak dönemindeyiz, aktif avcılık yapılmıyor. Ancak, aktif olarak balık avcılığının yapıldığı dönemlerde, balık ağlarının gözlerini kapattığını gözlemliyoruz. Teknelerin pompa ve filtrelerini kapattığını ve bunlara zarar verdiğini gözlemliyoruz. Müsilaj, denizel sistemde sahte bir dip yapısı oluşturuyor. Bu da balıkların üreme, beslenme ve göçleri üzerinde de olumsuz etkiler ortaya çıkıyor. Neler önerebiliriz; ekolojik, sosyolojik ve ekonomik etkilerini en aza indirebilmek için. Öncelikle, evsel, endüstriyel kanalizasyon atıkları ve sintine suları denizi kirletici etkenleri, süreklilik söz konusu olmalı ama özellikle müsilajın olduğu dönemlerde deşarjın azaltılması gerekiyor” dedi.

“Müsilajın yoğun olduğu bölgelerde denize girilmesini tavsiye etmiyoruz”

Son olarak deniz salyasının yoğun olduğu bölgelerde denize girilmemesi gerektiğine dikkat çeken Büyükateş, “Müsilajın insan sağlığı doğrudan etkileyecek bir durum olmadığını biliyoruz. Fakat, ortamda sirkülasyon azaldığı için bakteriyel parçalanma yoğun olarak gerçekleşiyor. Bu da dolaylı olarak insan sağlığı üzerinde negatif etki oluşturabilir. Müsilajın yoğun olarak bulunduğu bölgelerde denize girilmesini çok tavsiye etmiyoruz” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.