“Nilüfer’de yeni bir sanayi bölgesine asla izin vermeyeceğiz”

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, 435 bin nüfuslu ilçede yeni bir sanayi bölgesi ya da mevcut sanayi bölgelerinin gelişmesine asla izin vermeyeceklerini belirterek, “Çevremize baktığımızda 9 sanayi bölgesiyle ıslah OSB’lerle sanayiye kapalı bir yapıya sahibiz. Asla yeni bir sanayi bölgesi kurulmasına izin vermeyeceğiz. Gelecek taleplerle ilgili de gerekli hukuki mücadeleyi başlatacağız” dedi.

Nilüfer Belediyesi 2021 yılını tarım yılı ilan etti. Belediye meclis salonunda yapılan toplantıda konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

Yerleşim dışında tarım alanlarıyla güçlü bir ilçe olduklarını ifade eden Erdem, “En büyük baskı sanayiden geliyor. Bize geçtiğimizi günlerde sanayi ile ilgili organize sanayi bölgelerinin (OSB) genişletilmesiyle ilgili OSB müdürlüklerinden talepler geldi. Biz bu talepleri asla kabul etmiyoruz. Nilüfer yeşiliyle doğasıyla yaşantısıyla önemli bir ilçe. İnsani gelişme vakfının 8.yaşanabilir iyi ilçe olduğu biliniyor. Çevremize baktığımızda 9 sanayi bölgesiyle ıslah OSB’lerle sanayilerle kapalı bir yapıya da sahibiz. Bir taraftan tarım üreten ilçeyiz. Biz tarım alanlarının kullanılması konusunda ciddi önlem almaya çalışıyoruz. Asla yeni bir sanayi bölgesi kurulmasına izin vermiyoruz. Bakanlıklardan gelecek talepler olacaktır. Gerekli hukuki mücadelemizi başlatacağız. Herkes bundan emin olsun” dedi.

Nilüfer’de 1/100 bin ve 1/25 bin ve 1/5 bine göre planlanmamış alan kalmadığını ifade eden Erdem, “Bunun dışında bütün alanlarımız planlandı. Bazıları büyükşehirde bekliyor. Tapu ve şuyulandırma uygulamaları devam ediyor. Biz Nilüfer’in yavaş büyümesini sağlayan bir büyüme planlıyoruz. Büyükşehir yaptığı 2035 projeksiyonuna göre Nilüfer’i 975 bin nüfusa erişeceğini düşünse de biz bu büyümenin daha yavaş olması konusunda gerekli önlemleri alarak yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“50 daireyi geçen yapılarda yağmur hasadının toplanması kararını aldık”

Yağmur hasadı ile ilgili yönetmeliği önemsediklerinin altını çizen Erdem, “Mustafa Bozbey de basın açıklamaları yaptı. 2008 yılında meclisten geçen kararla yapılması gereken çalışmalar için karar aldık. 50 daireyi geçen yapılarda yağmur hasadının toplanması kararını aldık. Gri stoklama da vardı. Çatılarda ortak alanlarda kullanılmak üzere güneş enerjisi kararı da vardı. Bir imar planımızda Balkan Mahallemizde Emir Koop. da olduğu planda teşvik de ettik. Yüzde 10 emsal artışı da verdik. Bunu yapan sitelere, şu anda uygulanıyor. Yakın zamanda o arkadaşlar siteler kullanma izinlerini alırken bu imalatların yaptığını gördükten sonra kullanma iznini vereceğiz. Teşviklerde geç kaldık. Küresel ısınmanın etkileri çok fazla. Bursa’da da hissediliyor. Ormanla çevrili, Uludağ gibi su havzasının olduğu kentte yaşıyoruz, son verilere göre ciddi azalan 75 güne kadar inen su rezervine sahiptik. Bundan sonraki yıllarda artarak devam edecek. Küresel ısınmaya farkındalık ve önlem almazsak, 20 sene sonra 10 sene sonra bu sorunlarla daha sık karşılaşacağız. Sitelere maliyet getirmeyecek. En azından kullandıkları suyun parasını ödemeyecekler, tasarrufa gidecekler” şeklinde konuştu.

“Nilüfer Bostanları’nda satılan ürünler sertifikalı olacak”

Nilüfer Bostanları’nda kooperatiflerle de işbirliği içinde olduklarına işaret eden Başkan Erdem, “ Tek şartımız var. İlaçsız sağlıklı gıda üretimi. İlaçsız üretimden yapılan ürünleri vatandaşlarımıza vereceğiz. Arkadaşlarımız ülkenin çeşitli kooperatifleri ya da üreticileri geziyorlar. İlçemiz içinde 39 kadın derneğimiz var. Bunların büyük kısmı kırsalda yaşayan kadın dernekleri, yaptığımız kendi ürettiğimiz ilaçsız buğdayı onlara verdik, ekmek ve türevlerinin yapılmasını istedik. Onlardan da alıyoruz. Domates, biber gibi ürünlerden yapılan mamulleri vatandaşlara sağlıklı gıda olarak sunmayı hedefliyoruz. Ari sertifikalı sütü de vatandaşlarımıza çiğ olarak satıyoruz. Lojistik alanları da hazırlıyoruz. Konaklı’da eğitim alanımız olacak. İnsanların ‘Ben de bir şeyler yetiştirmek istiyorum’ dediği alanlar hazırlayacağız. Farkındalığı bu dönem boyunca yaygınlaştırarak devam ettireceğiz. Pazarcılarla bir sorunumuz oluşmayacak. Bölgemizde yetiştirilen ilaçsız ürünleri çiftçiden direkt bire bir alarak onlara da gelir elde etmelerini sağlayacağız. Bizdeki ürünler sertifikalı olacak” dedi.

“Kaçak yapılar hazineye irad kaydedilmeli”

Hobi evlerinin imar yasasında yer alan yüzde 5 kanununun kalktığını söyleyen Erdem, “Büyükşehir Belediyesi’nde alınmış bir karar vardı. 21 metrekare sert zemin yapmadan doğal malzemeden üretilmiş yapılarla imar hakkı verilmişti. Kötü kullanıldığı için, bu alanlarda kütükten başlayıp yerlerini büyütmeleri sebebiyle vazgeçildi. Tarım alanlarında bir tek konteyner dahi koyamıyorsunuz. İmar barışı ile bu alanların hepsi yasallaşmış oldu. Gördüğünüz alanların büyük kısmı imar barışından onay almış yerler. Bizim de müdahale şansımız olmuyor. Tahtalı, Yaylacık’ta ciddi yapılaşma tehdidi var. Fabrika, atölye gibi yapılar. Her gün ciddi bir yıkım programı ile oraya gidiyorlar. İmar yasasındaki değişiklikler yapılması gerekiyor. Parlamentodan geçmesi gerekiyor. Yaptırımlar yeterli değil. Kaçak yapıyı yapan vatandaşların parselleri hazineye irad kaydedilmeli. Bunun başka yaptırımı yok. O elinden gideceğini düşünen insan oraya bir tek çivi dahi çakmaz. Cezalarla imar kanunun 35. Ve 40.maddesi diyerek geçiştirilerek bizleri yerel yönetimleri zor durumda bırakan kararlar geliyor” şeklinde konuştu.

“Badırga bölgesinde bir alan var”

Erdem, yeni imar alanlarıyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Nilüfer’de planlanmamış herhangi bir yerimiz kalmadı. Planladığımız bazı yerler vardı. Büyükşehirde bekleyen planlarımız vardı. Eko Kent adını verdiğimiz imar planı uygulaması var. Burası önemsediğimiz yer. Üst ölçekli planlara girmiş onaylanmış ve büyükşehire gönderilmiş planlardan bir tanesi. Süreç kısa zamanda tamamlanacak. Alinur Aktaş’a da brifing verdik. İmar komisyonunda incelemeler devam ediyor. Badırga bölgesinde bir alan vardı. Bu alan imar planı iptal edildi ama ileriki zamanlarda oradaki TEKNOSAB’ın ve Deri Sanayi Tekstil ile beraber o alandaki yoğunluğu karşılayacak bir alan üretilebilir. Üst ölçekte var olan ama yürürlükte olmayan bir plan. Bunun dışındaki plan tavrımız bundan sonraki süreçte de net olacak” dedi.